Sosyal Mesafe Artarken E-Ticaret Umduğunu Bulabilir mi?

Menu

E-Ticaretin aktif olarak tüketiciler tarafından tercih edilmeye başladığı zamanlardan günümüze kadar birçok sosyal kriz ve doğal afet yaşandı. Ancak tüm dünyayı etkileme potansiyeli bulunan ve pandemiye dönüşen Coronavirus ile birlikte sosyal mesafe kavramı hayatımıza yerleşti. Artık hiç olmadığı kadar insanlara ve kalabalıklara karşı temkinliyiz.

Distopik bir tarafı olan bu salgın sonucunda başta temel gıda ve temizlik maddelerine olan ihtiyaç çok hızlı artarken diğer mal ve hizmetler açısından -en azından kısa vadede- parlak zamanlar beklenmiyor. Peki ticaretin fiziksel tarafa kıyasla hala küçük oyuncusu olan e-ticareti nasıl günler bekliyor? E-ticaret faaliyetlerinizin devam etmesi ve en az hasarla süreci atlatmak için neler yapabilirsiniz?

Online
alışverişe olan talep

Kriz zamanlarında tüketici davranışları değişiklik gösterir. Tabii bu davranış değişiklikleri krizin türüne ve boyutuna göre farklılık gösterebilir. Belirli temel ihtiyaçlara olan gereksinim artar ve bir refleks olarak istifleme davranışı ortaya çıkar. Technomic’in Coronavirus salgını erken zaman verilerine göre tüketicilerin %52’si kalabalıklardan uzak duruyor, %32’si ise evden çıkmaktan kaçınıyor. Ayrıca günümüzde yaşayan insanlar olarak bu boyutta bir pandemi krizi ile karşılaşmadığımız için doğal olarak nasıl hareket etmemiz gerektiğini hala net olarak bilemiyoruz.

Hızlıca düşünmeye çalıştığınızda sosyal mesafe kavramına uygun olarak e-ticaretin toplam ticaret içerisindeki penetrasyon oranının pandemi zamanında artacağını düşünebilirsiniz. Ancak tam olarak öyle olmadığını elimizdeki verilerden görebiliyoruz.

Fakat bakış açımızı değiştirdiğimizde
e-ticaretteki toplam hacmin genel olarak artmadığını ancak kategoriler arasında
talep geçişinin olduğunu görebiliyoruz.

Diğer taraftan e-ticaretin içerisinde anında teslimat imkanı ile ayrı bir grupta konumlanan Banabi, Getir, istegelsin gibi oyuncuların siparişlerinin, sosyal mesafe kavramı gereğince evinden çıkmayan tüketicilerin varlığı doğrultusunda yüksek bir artış göstermesi kaçınılmaz.

Kategoriler
arası geçişkenlik

Kadın çantası veya ev dekorasyon ürünleri
satan bir online mağaza sahibiyseniz pandemi zamanlarında satışlarınızın
düşmesi oldukça muhtemeldir. Doğal olarak e-ticaretten alışveriş yapan tüketiciler
veya salgın riskine karşı temel ihtiyaçlarını e-ticaret üzerinden tedarik
etmeye başlayacak yeni bir e-ticaret müşterisi direkt olarak süpermarket
kategorisi ve benzer kategorilere yönelecektir.

Nitekim; Dopigo verilerinden de görüleceği üzere pazaryerlerinde Coronavirus tehditi öncesi ve sonrası zamanları kıyasladığımızda en popüler kategorilerin değiştiğini görebilirsiniz.

Global anlamda da durum çok benzer. Çok spesifikten genele doğru %600 ile %30 arasında belli stratejik kategorilerde artışlar mevcut. Örneğin; bir hafta aralıklarla maske satışları %590 artarken, el dezenfektanı satışları %420, şişelenmiş/paketlenmiş su ve vitamin satışları %80 artış göstermiş.

Tedarik
ve Teslimat problemleri

Üretim kapasitesi, tedarik zinciri ve hızlı
teslimat gibi konuların çok daha ön plana çıktığı salgın günlerinde bu
imkanların yetersizliği, e-ticaretin tüketici nezdindeki tercih
edilebilirliğini azaltan en önemli faktörler oluyor. Yetersiz üretim kapasitesi
ve yetersiz stoklar, sadece e-ticaret özelinde değil fiziksel ticarette de
rekabetin farklı biçimde şekillenmesine, taklit ürünlerin piyasaya sürülmesine
ve hayati risk oluşturmasına sebep olurken salgın anlarında teslimat yapmaya
çalışan kargo personeli ise hastalanma riskiyle karşı karşıya kalıyor.

Özellikle Çin’de, salgın sonrası yaşanan fabrika kapanması ve üretimi durdurma kararları tedarik zinciri bozulmasına yol açtı. ABD’li perakendecilerin %44’ü toplu siparişlerin geciktiğini, %40’ı ise stok problemi yaşadıklarını belirtiyor.

Online
perakende için 2020 yılı beklentileri nasıl şekilleniyor?

Coronavirus salgını birçok olumsuz durum ile
birlikte belirsizlikleri de beraberinde getirdi. 2020 yılı başlangıcında
e-ticaret için olumlu bir tablo çizen göstergeler görünümü belirsizliğe
bırakıyor.

Salgının ne zaman biteceği, ekonomik durgunluğun nasıl toparlanacağı konusunda net bir fikir olmadığı için hem ekonomi genelinde hem de e-ticaret özelinde belirsizlik, negatif durumdan bile daha kötü sayılabilir. Belirsizlik ortamında perakendecilerin vereceği toplu siparişlerin kısa zamanda bir önemi kalmayabilir elde kalan ürünler birçok online perakendecinin işini kapatmasına sebep olabilir.

Önümüzdeki birkaç aylık dönemde fiziksel mağazalara olan talep azalacak. Mağazaları, reyonları, ürünleri dezenfekte etme işlemlerinin çok işe yaramayacağı aşikar. Tüketicinin korkusunu yenmesi en büyük bariyer. Ancak şu bir gerçek; online mağazalar en steril mağazalar olarak ilk sıradaki yerini koruyor.

Markalar
ne yapmalı?

Post-truth kavramının öne çıktığı günümüzde
şeffaflık bir marka/şirket için en önemli kavram. E-ticaret özelinde;
operasyona devam edebilmek, stok sorunu yaşamamak, taklit/bozuk ürünlerden
kaçınmak, depo temizliğine önem vermek en önemli unsurların başında geliyor.

Sosyal mesafe ile insanların evlerinde ve
cihazları başında daha fazla vakit geçireceğini göz önünde bulundurduğumuzda
dijital pazarlama metodlarını oldukça yoğun rekabetin içerisinde yeterince
uygulayabilmek ve tüketiciye pürüzsüz biçimde ulaşabilmek en önemli mesele.
Google, Instagram, Youtube gibi mecralarda kendinize yeni müşteriler bulmak, hedef
kitleye samimi ve eğitici iletişim yapabilmek, kategorinize ve ihtiyacına uygun
hedef kitleye gidebilmek oldukça önemli.

Yaptığınız pazarlama faaliyeti sonrası yaptğınız satış ile işinizin farklı bir boyutu öne çıkıyor diyebiliriz. Kargo gecikmelerini çözebilmek, yanlış ürün gönderimlerinde hızlı değişimler yapabilmek, müşterinizin işini kolaylaştırmak müşteri sadakatini artıran kilit noktalardır. Sıkıntılı zamanlarda verilen kaliteli hizmet sadık müşteriler edinmenize ve ağızdan ağıza efekti ile tüketiciler arasında bilinirlik kazanmanıza imkan sağlar.

Kısacası; belirli zamanlarda, günlerde satış yapmayı ve ciro elde etmek hedeflenmemeli; e-ticareti tüketicilerin bir alışveriş refleksi haline getirerek her zaman tercih ettikleri bir satış kanalı olarak konumlayıcı aksiyonlar almak gerekir.

Hemen başlayalım!

E-ticaret operasyonunuzu birlikte büyütelim.

Hemen başlayalım!

Başarılarına dokunduğumuz markaları inceleyin.

Sosyal Mesafe Artarken E-Ticaret Umduğunu Bulabilir mi?

Konusunda bizden destek almak istiyorsanız formu doldurun!